Böcek Türleri – HYH https://hyh.com.tr Evcil Hayvanlar Mon, 09 Jan 2023 17:40:24 +0000 tr hourly 1 https://hyh.com.tr/wp-content/uploads/2022/12/cropped-fvbnn-32x32.png Böcek Türleri – HYH https://hyh.com.tr 32 32 Keneler https://hyh.com.tr/keneler/ https://hyh.com.tr/keneler/#respond Sun, 08 Jan 2023 09:27:55 +0000 https://hyh.com.tr/?p=3138 Kenelerin yapıları Keneler sınıf olarak örümceğimsiler sınıfında yer alarak akarlar alt sınıfında dahil edilmektedir. Akarlar...

Keneler yazısı ilk önce HYH üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Kenelerin yapıları

Keneler sınıf olarak örümceğimsiler sınıfında yer alarak akarlar alt sınıfında dahil edilmektedir. Akarlar alt sınıfında ise eklem bacaklı monotipik takımı ve onun üst familyasında yer alır. Keneler özellik olarak kan emici Eko parazitler arasındadır. Yapısal özellik açısından bacaklarının uçlarında çengel ve vantuz bulunmaktadır. Bacaklarının bu özelliği deriye rahatça yapışmasıyla ağız organelleri ile kan emmesine yardımcı olmaktadır. Keneler kan emme işlemini gerçekleştirdikten yani iyice şiştikten sonra kendilerini yere atıp konaklarından uzaklaşmaktadır. Emme işlemi bittiğinden sonra ot veya ağaçlara tırmanmaktadır. Ön ayaklarının uçları dokunma ve koku alma için oldukça idealdir. Bir ormanda kenenin bulunduğu zaman ağacın altından hayvan geçmesi ile birlikte üzerlerine atlayarak derisine yapışmaktadır. Kenarı hayvanın etini hortumunu sokarak kanını emmektedir.

Kenelerin yaşamları

İnsan ve hayvan hastalıklarının taşınmasında en büyük sorumlu rolü olan vektörlerdendir. Çeşitli hastalığa yani bakteri roket, parazit, mantar, virüs, ve solucan kökenli rahatsızlıklara sebep olmaktadır. Felç veya alerjik reaksiyonlara da yol açabilmektedir. Kenelerin yaşam yerleri dünyanın her bölgesinde bulunmaktadır. Vücutlarının yapısal özelliği durumunda vücutları tek parça durumundadır. Oldukça küçük bir canlı halinde bilinmektedir. Kenelerin ağız parçaları çift Pedipalp, keliser, keliser kılıfı ve delmeye yani kan emmeye yarayan hipositomdan oluşur. Kiliserler kenenin kan emmek istedikleri durumunda hipositomunu deriye sokabilmesi için derilerini perfore etmektedir. Kilisellerin bir başka işlevi çiftleşme sırasında erkek kenelerin kendisini sabit tutmasına yardımcı olur.

Kenelerin doğası ve ekolojisi

Kenelerin iç organ sistemi sindirim, boşaltım, dolaşım, solunum, sinir sistemleri ve duyu organları ile birlikte üreme ve kas sistemlerinden oluşmaktadır. Kenelerde Konak bulma durumu konağın titreşimlerini ve ısısını kene tarafından algılanması ile gerçekleşir. Konak tarafından karbondioksitin algılanması durumu kenenin konağı bulmasına yardımcı olmaktadır. Keneler gelişme evrelerini tamamlamak için konaklarını terk etmektedir. Ancak bu keneler tekrardan kendilerine bir Konak bulmak için iki yolu izlemektedir. Bunlardan ilki pusuya yatma durumudur. Sonrasında ise pusuya yatan keneler ava çıkarak kendilerine hareket etmeleri ile bir Konak aramaktadır. Zorunlu olarak kendilerine bir Konak bularak emme işlemini gerçekleştirmektedir.

Keneler

Evcil hayvanım keneye nasıl yakalanır?

Keneler başta memeliler ve kuşlar olmak üzere, omurgalı konakçıların yaşam alanlarında bulunur. Keneler için en verimli yaşam alanları; gelişimlerine ev sahipliği yapacak sıcak ve nemli otlaklar, ormanlık alanlar ve orman kenarlarındaki bitki örtüleridir. Yeterince yüksek sıcaklık ve nemin görüldüğü Nisan – Ekim ayları arası, kenelerin aktif hale geldikleri ve konakçı aradıkları en riskli dönemdir. Buna ek olarak, daha yumuşak ve yağışlı geçen kış ayları, kenelerin tüm yıl aktif olmasına neden olur.

Keneler konusunda neden endişelenmeliyim?

Keneler, evcil hayvan ve insan sağlığı açısından çok çeşitli sağlık sorunlarına neden olan yaygın ve ciddi bir tehdittir. Isırık yeri enfekte olarak, tahrişe, ağrıya ve muhtemelen apse oluşumuna neden olabilir. Kenelerin neden olduğu en büyük sorun açık ara farkla bulaştırdıkları hastalıklardır.

  • Lyme hastalığı Lyme hastalığının dünya genelinde giderek artan bir sorun olduğu bildirilmektedir. Avrupa’da insanlarda görülen Lyme Hastalığı vakalarında 1990 ve 2010 yılları arasında 10 kat artış görülmüştür1ve bu insanlar arasında hastalık ve sıkıntı nedeni olarak kabul edilmektedir.2 Köpeklerde de görülen bir hastalıktır. Topallık, ateş, iştahsızlık, letarji, eklemlerde şişlik, böbrek yetmezliği (nadiren) gibi semptomlar gözlenir. Semptomların anlaşılması güç olduğu için teşhisi zor olabilir; ve kene ısırdıktan aylar sonra ortaya çıkabilir. Bakteriyi ortadan kaldırmak kolay değildir, bu nedenle uzun süreli antibiyotik kullanımı gerekir.
  • Anaplasmosis Semptomlar arasında letarji, eklemlerde şişlik ve ağrı, kusma, diyare ve nörolojik belirtiler yer almaktadır.
  • Babesiosis Enfekte olan köpeklerin alyuvarlarını istila eden mikroskobik bir parazit buna neden olmaktadır. Hastalık kendisini yüksek ateş, artan solunum hızı, kas titremeleri, anemi, sarılık, kilo kaybı ile gösterebilmekte ve ölümcül olabilmektedir.

Keneler yazısı ilk önce HYH üzerinde ortaya çıktı.

]]>
https://hyh.com.tr/keneler/feed/ 0
Ateş Böcekleri https://hyh.com.tr/ates-bocekleri/ https://hyh.com.tr/ates-bocekleri/#respond Fri, 06 Jan 2023 13:33:03 +0000 https://hyh.com.tr/?p=3122 Ateş Böcekleri Yapıları Ateş böcekleri uzun gövdeli, genellikle siyah veya kahverengidir. Birini yakalarsanız, diğer birçok böcek...

Ateş Böcekleri yazısı ilk önce HYH üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Ateş Böcekleri Yapıları

Ateş böcekleri uzun gövdeli, genellikle siyah veya kahverengidir. Birini yakalarsanız, diğer birçok böcek türünün aksine biraz vücutları yumuşak yapılı olduğunu fark edeceksiniz. Bu canlıların çok hassas ve yumuşak yapılıları olduğu için ezmesi oldukça kolaydır ve bu sebeple onları tutarken çok nazikçe tutun. Yukarıdan bakıldığında Lampyrids, başlarını büyük bir kalkanla gizliyor gibi görünür. Genişletilmiş bir pronotumu olan bu özellik, ateş böceği ailesini karakterize etmeye yardım eder.

Bir ateşböceğinin alt tarafını incelerseniz, ilk karın bölümünün birleştiğini görebilirsiniz ( yer böceklerinden farklı olarak arka ayaklarla bölünmemiştir ). Ateş böceklerinin hepsinde olmasa da çoğunda, son iki veya üç karın segmenti diğerlerinden oldukça farklı görünür. Bu bölümler, ışık üreten organlar olarak gelişmiştir.

Ateş böceği larvaları nemli, karanlık yerlerde yaşarlar – toprakta, ağaç kabuğunun altında ve hatta bataklık bölgelerde. Yetişkin bireyler gibi larvalar da parlar. Aslında ateş böcekleri yaşam döngülerinin her aşamasında ışık üretirler.

Ateş Böcekleri Doğası Ve Ekolojisi

Ateş böceklerinde larva ve erginlerin etçil olduğu yumuşakça böcek ve böcek larvalarıyla beslendiği bilinmektedir. Böceklerin yapısında bulunan ışık organları karın bölümünün son kısımlarında bulunmaktadır. Bu bölümde saydam bir kitukula tabakası oluşmuştur. Ateş böceğinin üretmiş olduğu ışık yavaş yavaş meydana gelen oksitlenmenin bir sonucu olarak kimyasal enerjinin ışığa dönüşmüş halidir. Erkek Ateşböcekleri kendisine bir dişi aramak için havada uçtuklarında ışıklarını yanıp söndürmektedir.

Dişi Ateş böceklerinde ise durum biraz daha değişiklik göstererek ağaç ve çalılıklarda oturarak bir ışık görmeyi beklemektedirler. İlgilerini çeken ışığa ise yanıp sönerek bir tepki vermektedirler. Ateş böceklerinin beslenme kaynağı et olarak bilinir. Larvalar ise genel olarak salyangoz ve solucan tüketmektedir. Bazı Ateşböcekleri ise diğer Ateş böcekleri ile beslenmektedir. Ateş böceklerinin yaşam alanı sıcak ve nemli alanlar olmaktadır. Bu durumdan dolayı trafik bölgeler ve ılıman iklimlerinde yaz aylarında ortaya çıktığı görülmüştür. Ateş böceklerinin yaşam süreleri yaklaşık olarak 2 yıl olarak söylenebilir.

Besinleri:

Çoğu yetişkin ateş böceği genelde hiç beslenmez. Ateşböceği larvaları toprakta yaşarlar, salyangozları, kurtçukları, kesici kurtları ve diğer toprak sakinlerini avlarlar. Avlarına vücudu felç eden ve parçalayan sindirim enzimleri enjekte ederler ve ardından sıvılaştırılmış kalıntıları tüketirler. Bazı ateş böcekleri akarları ve hatta polenler ile beslenir.

Ateş Böcekleri

Yaşam döngüsü:

Yumurtalarını nemli topraklara bırakırlar. Yumurtalar haftalar sonra çatlar ve larvalar kışı geçirir. Ateş böcekleri, ilkbaharda pupa oluşmadan önce bir iki yıl larva aşamasında kalabilir. 10 gün ila birkaç hafta içinde, pupa vakalarından yetişkinler çıkar. Yetişkinler üreyecek kadar uzun yaşarlar.

Ateş Böcekleri

Davranışlar:

Ateşböcekleri iyi adaptasyonları ile tanınırlar – ışık üretirler . Erkek ateş böceği, çimlerde saklanan bir dişinin dikkatini çekmek için, karın kısımlarını türe özgü desenlerle parlatırlar. İlgilenen bir dişi, erkeğin karanlıkta ona rehberlik etmesine müsade edecektir.

Farklı bazı Ateş böceği türlerinin dişileri başka tür erkleri kendine çekmek için ışıklarını taklit etme yoluna girer, bu ışığa aldanan erkek ateş böceği o dişiye yaklaşınca av olmaktan kurtulamaz. Yine de çoğu dişi ateş böceği yamyamlık yapmaz. Aslında, dişiler çimenlerde bir eş için bekleyerek geçirdikleri sadece birkaç gün yaşadıkları için, bazıları kanat geliştirmeye bile zahmet etmez. Ateşböceği dişileri aynı larvalara benzeyebilir, ancak bileşik gözleri onları birbirinden ayırır. Erkek ateş böcekleri, yumurtalarını korumak için kullandığı savunma kimyasalları bakımından zengindir.

Pek çok ateşböceği , sıçrayan örümcekler ve hatta kuşlar gibi avcıları caydırmak için kötü tat veren savunma bileşikleri kullanır . Lucibufagins adı verilen bu steroidler, avcının kusmasına neden olur, bu da bir sonraki ateş böceği ile karşılaştığında unutamayacağı bir deneyim kazanmalarına yardımcı olur.

Ateş Böcekleri

Ateş Böcekleri yazısı ilk önce HYH üzerinde ortaya çıktı.

]]>
https://hyh.com.tr/ates-bocekleri/feed/ 0
Arılar https://hyh.com.tr/arilar/ https://hyh.com.tr/arilar/#respond Sat, 19 Nov 2022 15:30:16 +0000 https://hyh.com.tr/?p=1977 Arılar Arılar Hymenoptera takımına ait bir böcektir, 12 ila 20 mm uzunluğundadır ve 30 günden...

Arılar yazısı ilk önce HYH üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Arılar

Arılar Hymenoptera takımına ait bir böcektir, 12 ila 20 mm uzunluğundadır ve 30 günden 5 yıla kadar yaşar. Vücudu baş, göğüs ve karın olarak ayrılmıştır. Kafasında nesneleri ve tatları algılamasına izin veren iki anteni vardır. Göğüste ise polenleri toplayan kanatlar ve altı bacak bulunur. Karnın alt kısmında bunun yerine arıların sadece aileyi veya kendilerini korumak için kullandıkları bir iğne bulunur.

Arı, çiçekten çiçeğe uçan ve daha sonra bala dönüşecek olan nektarı toplayan bir hayvandır. Ancak arı aynı zamanda çok sayıda kolonide yaşayan sosyal bir böcektir. Arılar topluluğu, olağanüstü mükemmelliği ve çalışkanlığıyla karıncalar gibi diğer sosyal böceklerinkinden ayrılır. Aslında, bir arı kolonisinin bileşenleri birbirine çok derin bağlarla bağlıdır ve her arı, koloninin hayatta kalması için kendi hayatını bile feda etmeye hazırdır.
Kovan, arı kolonilerinin yaşadığı yerdir. Bir arı kovanı, küçük altıgen hücrelere bölünmüş bal mumu yapıları olan peteklerden oluşur. Çok üretken ve uysal bir canlıdır, dünyanın en beğenilen canlılarından biridir.

arilar

Kraliçe Arı

İşçi arıların en irisidir. Normal bir yumurtadan gelir ama larva aşamasında daima arı sütü ile beslenir. Bu özel böcek, sürüdeki tek doğurgan dişidir ve günde 1.500 ila 3.000 yumurta bırakması beklenir. Kraliçe arı bir ila beş yıl arasında yaşar ve her zaman hayatı boyunca onu arı sütü ile besleyen 10-12 arıdan oluşan bir grup ile çevrilidir.

Dron Arılar

Bir yumurtadan doğarlar ve işçi arıya göre daha iri, tıknaz ve tüylüdürler. Mayıs ayından Ağustos ayının sonuna kadar kovanda 2.000 ile 4.000 arasında değişen sayılarda bulunurlar. Evlilik uçuşu sırasında kraliçe ile çiftleşirler, nektar ve polen toplanmasına katılmazlar ve sezon sonunda işçiler tarafından kovandan çıkarılırlar.

İşci Arılar

Aktif yaşamı boyunca çeşitli görevler yerine getirir. Her yıl binlercesi doğar ve larvalara bakmaktan kovanı temizlemekten yiyecek aramaya kadar pek çok faaliyette bulunur.Bir işçi arının ömrü 30 günden 6 aya kadar sürebilir. Yoğun bir faaliyet döneminde dünyaya gelen arılar, tüm enerjilerini nektar ve polen toplamaya harcadıkları için uzun yaşamazlar. Yaz sonunda ve sonbaharda doğan arılar ise çok daha uzun yaşarlar ve bir sonraki bahara kadar kışı geçirirler.

Arılar

Genel Bilgiler

Tarımsal diye nitelendirdiğimiz bitkilerin tozlaşmasını sağladığı için bizim için büyük ölçüde önemlidir. Küresel ekonomik faydaları, milyarlarca Euro’dur. Arıların yararları, genel olarak doğrudan onlardan gelen ürünlere bakarak ölçülür. Bal, bilinen en popüler olanlarıdır. Arılar, çiçek açmış bitkilerden, iğne yapraklı ağaçlardan nektar  tatlı öz su toplar ve bu topladığı suları bal midelerinde depolarlar.
Toplananlar, kovanda bulunan bal peteğinde saklanır ve sonra kovan arıları tarafından işlenip kurutulur. yalnızca su içeriği yüzde 18’in altındaysa bal toplanabilir ve bu senede en fazla dört kere yapılır.

Arılar yazısı ilk önce HYH üzerinde ortaya çıktı.

]]>
https://hyh.com.tr/arilar/feed/ 0
Karıncalar https://hyh.com.tr/karincalar/ https://hyh.com.tr/karincalar/#respond Tue, 15 Nov 2022 05:44:15 +0000 https://hyh.com.tr/?p=1775 Karıncalar Arılarla beraber zar kanatlılar takımından olan karıncalar, bir böcek türüdür. Kökeni için yaklaşık 120...

Karıncalar yazısı ilk önce HYH üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Karıncalar

Arılarla beraber zar kanatlılar takımından olan karıncalar, bir böcek türüdür. Kökeni için yaklaşık 120 milyon yıl önce yaban arılarına benzer hayvanlardan türediği ve çiçekli bitkilerle beraber türlerinin arttığı bilinmektedir. Bugün için karıncalar 14.000’in üzerinde türe sahiptir. Dirsekli anten ve ince belleri sayesinde kolayca tanınan karıncalar, küçük ebatlı doğal oluşum boşluklarda yaşamalarını yanı sıra, çok geniş alanları kapsayan koloniler şeklinde de yaşayabilirler. Koloni şeklindeyken çok organize şekilde hareket edebilmeleri hayranlık uyandıracak bir durum oluşturur.

Karıncalar Nerede Yaşar?

Dünya üzerinde şu bölgede yaşarlar demek doğru değildir. Çünkü dünyanın her yerinde karıncalar bulunur ve yaşayabilir. Sadece Antarktika ve benzeri bazı farklı bölgelerde, bölgeye özgü farklı karınca türleri bulunur. Karıncalar nerede yaşar sorusuna bir diğer cevap olarakta tüm ekosistemlere uyumlu oldukları için neredeyse her yerde yaşarlar demek yanlış olmaz. Sosyal olarak olağanüstü organize olmaları, kaynakları kullanabilmeleri, yer değiştirebilmeleri ve kendilerini savunabilme özellikleri ile her ortama uyumludurlar.

Karıncalar

Karıncalar Ne İle Beslenir?

Karıncalar, dünyadaki en küçük hayvanlar arasındadır. İnsanlardan çok daha öncesine dayanan bir geçmişleri olan karıncalar, sistemli şekilde bir şekilde yaşamaları ile bilinirler. Karıncalar ne yerler diye düşünüldüğünde, cevabı çok nettir; Her şey! Ancak özellikle tercih ettikleri şeyler tabii ki de vardır. En sevdikleri şey şekerdir diyebiliriz. Doğada yaprak biti oluşan bitkileri yemeği severler. Çünkü bu bitkilerde şekersi bir salgı vardır. Ayrıca hazır olan insanların kullandığı şeyleri de çok severler. Şeker, tuz, yağ gibi. Protein, karbonhidrat ve yağ içeren yiyecekleri çok seven karıncaların besinleri yeme miktarları da türlerine göre farklılık gösterir. Ev yapımı besinleri sevdikleri için bazı zamanlarda toplu ev baskınları da yapabilmeleriyle tanınan karıncaların bu huyuna karşı insanların yapması gereken, ortada özellikle de yerde kırıntı, şeker ve benzeri maddelerden bırakmamaktır. Karıncalarda iki farklı mide bulunur. Biri depolama içindir diğeri ise günlük besin ihtiyacı içindir.

Karıncalarla İlgili Şaşırtıcı Bilgiler

Karıncalar boylarından büyük işleri yapabilen, oldukça özel hayvanlardır. Karıncalarla ilgili şaşırtıcı bilgiler aşağıdaki gibidir;

  • Karıncalar çok farklı renk türlerinde olabilirler. Yeşil, mavi, kırmızı, sarı, kahverengi hatta morun tonları gibi renklere sahiptirler.

  • Karıncalar, ağırlıklarının 20 katını bile kaldırabilme gücüne sahiptirler.

  • Katı olan yiyecekleri yutamazlar ama suyunu emerek beslenebilirler.

  • Antenlerini hem dokunmak hem de koku almak amaçlı kullanabilirler.

  • Beslenme anlamında etçil ve de otçul hayvanlardır.

  • Doğuştan kanata sahip olan karıncalar Kraliçe karıncalardır. Koloni kurmak amaçlı yuvadan gitme durumları olduğunda kanatları düşmektedir.

  • Ahşap ve siyah karıncalarda iğne yoktur. İğne yerine formik asit püskürtme özelliğine sahiptirler.

  • Karıncaların yaşam süresi ortalama 45 ile 60 gün civarındadır.

  • İşçi karıncalar, yiyecek kaynağı buldukları zaman, kolonideki karıncaları özel bir koku bırakarak çağrı yapar.

  • Karıncaların bacak yapısı uzundur ve hızlı koşmalarına yardımcı olur.

  • Karıncalar tercihen sıcak iklimlerde yaşamayı severler.

  • Kolonilerde çok planlı bir örgütlenme vardır. Herkesin görevi bellidir.

  • Özellikle tropik yerlerde yaprak kesme görevi olan karıncalar, çeneleri yardımıyla yaprakları kesebilirler ve yuvalarına taşırlar. Ancak bunları yemek için değil de mantar üretebilmek amaçlı kullanırlar. Mantarlardan da ihtiyaçları olan proteini temin ederler.

  • Köle-Yapıcı adı verilen karıncalar, başkalarının yuvasına saldırır ve yumurtalarını alırlar. Bunların içinden çıkan karıncaları da köle olarak çalıştırırlar.

  • Bir karınca kolonisi milyonlar, hatta milyarları bulabilen bir nüfusta olabilmektedir.

  • Akciğere sahip değillerdir. Oksijeni vücutlarını her yerindeki küçük delikler sayesinde alır ve aynı deliklerden de karbondioksit olarak çıkarırlar.

  • Karıncaların da beyni vardır ama 250 bin hücreye sahiptir. Bir insanda ise 10 milyon beyin hücresi bulunur.

  • Karıncalar günde yaklaşık olarak 7 saat kadar uyurlar.

Karıncaların En Önemli Yararı Ve Zararı Nedir?

Karıncalar dünyadaki en zararsız hayvanların başında gelir. Çok özel bazı türleri dışında hiçbir zararları yoktur demek mümkündür. Ancak bir zarar söylemek gerekirse; karıncaların zararı, ısırdıklarında kaşınma, kızarma ve şişme yapabilir. Ancak bu da her zaman olmaz. Karıncaların yararı nedir konusuna gelince, toprağın humus açısından zenginleşmesini ve hava almasını sağlar. Ağaçlara zarar veren böceklerle beslendikleri için doğa dengesine destek olurlar. Birçok ekolojik fonksiyonlarından dolayı, karıncaların yok olmuş olması dünyamız ve doğası için ciddi problemler doğuracaktır.

Karıncalar yazısı ilk önce HYH üzerinde ortaya çıktı.

]]>
https://hyh.com.tr/karincalar/feed/ 0
Çekirgeler https://hyh.com.tr/cekirgeler/ https://hyh.com.tr/cekirgeler/#respond Tue, 15 Nov 2022 05:41:31 +0000 https://hyh.com.tr/?p=1772 Çekirgeler Uzun kahverengimsi yapıda olan çekirgeler böcek türündendir. Bir araya geldiklerinde çok ciddi zararlar vermektedir....

Çekirgeler yazısı ilk önce HYH üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Çekirgeler

Uzun kahverengimsi yapıda olan çekirgeler böcek türündendir. Bir araya geldiklerinde çok ciddi zararlar vermektedir. İnsanların bu böcek türünü sevmediği çok açık olmaktadır. Çekirgelerin yaşam alanları genellikle, Amerika ve Afrika gibi, sıcak ve kuru olan kuru yerlerde yaşarlar. Son yıllarda Asya ve Doğu Avrupa’nın bazı bölgelerinde, özellikle meralarda da görülmüştür.

Çekirgeler Ne Kadar Yaşar?

Çekirgelerin ömürleri 7 ila 10 ay kadar sürmektedir. Fakat çoğu ilk üreme mevsiminde ölmektedirler. Çekirgeler Anadolu da yaklaşık 3-5 ay yaşamaktadır. Fakat mevsime göre değişiklik göstererek yaşam süreli azabilir ya da artabilir.

Çekirgeler Ne Yer?

Yüzyıllardır etrafta dolaşan bir böcek türüdür ve olağan beslenmeleri bitkilerden oluşur; ama çekirgeler ne yer? Larvalar ilk aşamalarını geçirirler ve çoğunlukla otçul olarak gelişirler. Tahıllar ayrıca ikinci larva aşamasında onlar için önemli bir besin kaynağıdır

Gruplaşan çekirgeler insanların yemek kaynaklarına çok ciddi zararlarda vermektedir. Yüzyıllardır insanlığa faydası ve zararı ile çokça kendini duyurmaktadır. Bu da insanlığın çekirgeleri sevmemesine neden olmaktadır. Kısa sürede tarım alanlarını talan ederek kullanılamaz hale getirmektedir. Hızlı tüketim yaptıkları için çokça acıkmaktadırlar. Yemek bulamayan ve acıkan çekirgeler yemek seçmeyi bırakmaktadırlar. Tahıl ve mısır başta olmak üzere pancar ve pamuğu da yiyebilirler.

Çekirgeler

Kaç Tür Çekirge Vardır?

Çekirgelerin bilim adamlarına göre 5/7 tür çeşidi bulunmaktadır. Fiziksel özellikleri olarak en küçük çekirge türü 2 cm boyutundadır. En büyük çekirge türü ise 20 cm uzunluğuna çıkmaktadır.

Türkiye’de Ki Çekirge Türleri

Ülkemizde birçok çekirge türü bulunmaktadır. Bunlar yeşil çekirge, kara çekirgesi, fas çekirgesi, madrap çekirgesi ve İtalyan çekirgesidir.

Bu çekirgelerin sırası ile anlatalım ve ülkemizde bulunan çekirgeleri tanıyalım.

Yeşil Çekirgesi: Bu çekirge türünün en büyük özelliği sesidir. Öyle bir sesi vardır ki 1 kilometre uzaktan duyulabilmektedir. Vücudunun yapısı sayesinde hava kontrolü yapabilmektedir. Bu şekilde çok güçlü sesler çıkarabilir.

Kara Çekirge: Bitkileri yiyerek ekinlere zarar veren bu çekirge türü parlak siyahtır. Ayrıca antenleri de çok uzundur. Bu çekirgelerin üremesini engellemek isterseniz yumurtladıkları yerleri sürebilirsiniz. Bu sayede çoğalmalarını yerel yöntemlerle engelleyebilirsiniz. Yılda bir kere döl verirler. Ayrıca bu çekirgelerin yaşam süreleri daha uzundur çünkü kış aylarını nifm halinde geçirirler.

Fas Çekirge: Benekli yapısı ve açık kahverengi bir yapıya sahiptir. Ayrıca bu çekirgelerin bir diğer özelliği ön kanatlarının arka kanatlarına göre daha uzun olmasıdır.

Fas, İtalyan ve madrap çekirgeleri aynı özelliklere sahiptir. Kara çekirgelerden farklı olarak kışları yumurta şeklinde geçirirler.

Çekirgeler Göç Eder mi?

Evet, çekirgelerin günde elli mil yol kat ettiği ve milyon dolarlık mahsulü yok ettikleri bilinmektedirler. Sıçrama yaptıkları sırada açılan kanatları sayesinde uzun bir süre havada yol kat edebilmektedirler.

Zehirli Çekirge Var mı?

Zehirsiz bir böcek türüdür. Fakat çiftleşme döneminden sonra büyük bir şekilde erkek çekirgeler ölmektedirler. Bu da bazen hastalıklara vesile olmaktadırlar. İncil’de de veba böceği olarak bilinmektedirler. Ama zehirsiz bir böcek olması zararsız anlamına gelmemektedirler. İnsanoğluna verdikleri zararlardan dolayı zararlı böcek kategorisine girmiştir.

Çekirge Neyden Rahatsız Olur?

Tarlanızda çekirgelerin üremesini ve çoğalmasını istemiyorsanız. Sarımsak ekebilirsiniz. Çünkü çekirgeler sarımsak ve sarımsak kokusundan nefret eder ve uzak dururlar. Biber ve pestisit sabunu da kullanarak çekirgeler için bir önlem alabilirsiniz.

Formun Üstü

Çekirgeler Neden Ses Çıkarır?

İnsanlar ne kadar çekirge sesinden rahatsız olsa da bu canlılar kendi seslerini duymamaktadırlar. Nasıl mı? Yapılan araştırmalara göre çekirge böcekleri ses çıkarırken kendi beyinleri duyma organını devre dışı bırakmaktadır. Bu yüzden de çekirge kendi sesini duymamaktadır. Çiftleşme zamanı gelen bu böcekler eş bulmak için kur yapmak zorundadır. Bu kuru da ses çıkararak yapmaktadır. Bu sayede çiftleşebilmektedir. Eğer dışarıda çekirge sesleri duyuyorsanız büyük ihtimalle erkek çekirgelere ait olacaktır. Peki bu sesi nasıl çıkarıyorlar?

İki önde iki de arkada kanadı bulunan çekirgelerin kulağımıza gelen bu sesi çıkarması için kanatlarını birbirlerine sürtmesi gerekmektedir. Ön kanatlarını 45 derecelik bir açıya kaldırarak. Birbirine sürtmektedir. Kanatlarının farklı yapılarından kaynaklı çok farklı bir ses ortaya çıkmaktadır. Biz ne kadar hoşlanmamakta olsak da dişi çekirgeler bu sesten çok hoşlanmaktadırlar.

Çekirgeler yazısı ilk önce HYH üzerinde ortaya çıktı.

]]>
https://hyh.com.tr/cekirgeler/feed/ 0