Fransız Bulldog (French Bulldog) Özellikleri ve Bakımı
Fransız Bulldog ailesiyle birlikte olmayı seven, oyun oynamaktan ve eğlenmekten zevk alan sevimli bir kucak köpeğidir. Amerikan Bulldog ve İngiliz Bulldog cinslerine göre daha küçüktür
Tür
Sportif olmayan
Ağırlık
max. 12- 13 Kg
Yükseklik
27-33 Cm
Aile
Mastiff, Bull
Menşei
Menşei Tarihi
1800’ler
Yaşam Süresi
9- 14 Yıl
Kişilik ve Karakter Özellikleri
Fransız Bulldog arkadaş canlısı olmasıyla birlikte sahipleri tarafından sevilmeye, ilgi görmeye, oyun oynamaya kısaca onlarla yakın temas kurmaya ihtiyaç duyan bir cinstir. Yeteri kadar ilgi görmediği hissettiğinde kaygı bozukluğu, endişe gibi psikolojik sorunlar yaşayabilir. Uzun süre ailesinde uzak, yalnız başına bir yerde kalırsa da psikolojik olarak etkilenebilir ve olumsuz davranışlar sergileyebilirler.
Eğer yoğun çalışmıyorsanız, düzenli ev hayatına sahipseniz ve bu köpeklere yeterli zaman ayırabilecekseniz Fransız Bulldog size uzun yıllar yol arkadaşlığı edecek bir köpekttir.
Egzersiz ihtiyaçları çok olmadığı için apartman hayatına kolaylıkla uyum sağlarlar. En sevdiği şey kucaklaşmak ve sürekli uykudur. Bu nedenle ev içerisinde çok hareketli değillerdir. Gün içerisinde enerjilerini boşaltmaları onları rahatlatacaktır, o nedenle egzersize teşvik edilmelidir. Çok fazla havlayıp rahatsızlık vermezler.
Uyumlu olması sebebiyle aile bireyleriyle, küçük çocuklarla ve diğer evcil hayvanlarla çok iyi anlaşırlar. Onlara karşı toleransları fazladır
Solunum fonksiyonları, eklem ve kalple ilgili rahatsızlıkları çıkabilir. Bu nedenle zorlayıcı ve tempolu fiziksel aktiviteler yaptırmaktan kaçınmalısınız. Fransız Bulldog iyi bir yüzücü de olmadıkları için derin sulara yakın yerlerde yalnız dolaşmasına izin vermemeniz gerekir.
Zaman zaman inatçı yapısı ve özgür ruhu sahibini eğitimi konusunda zorlayabilmektedir. Köpeğinizle iletişiminizin iyi olması ve sizin de iyi bir lider olmanız eğitim sürecinizi kolaylaştıracaktır.
Henüz yavru iken farklı ortamlarda farklı insanlar ve hayvanlarla iletişim kurmaları onların yetişkin bir köpek olduğunda daha iyi huylu olması için etkilidir. Köpek parklarına götürerek köpeklerle ve çevrenizdeki insanlarla etkileşim kurmasını sağlayarak onların gelişiminde olumlu yönde katkıda bulunabilirsiniz.
Tarih
Fransız Bulldog cinsinin kökeni hakkında söylenen ilk rivayet Molossus’lardan türediği, ikicisi ise Peru’ya ait Chincha’ya dayandığı yönündedir.
Bu ırk 1800’lerin ortalarında, ilk olarak İngiltere’de Nottingham bölgesinde oldukça popüler olarak karşımıza çıkar. Oyuncak köpek boyutunda olan bu köpekler, o zamanlar dantel üreticilerin ilgisini çekmiş ve maskotları haline gelmişti. Nottingham bölgesinde ve bazı İngiliz şehirlerinde ilgiyle karşılanan bu ırk Fransa’ya ihraç edilmesiyle farklı bir yere gelmiştir.
Fransa’ya geldikten sonra burada çok sevilmiştir. 1800’lü yılların sonlarında, köpekler üst tabakanın dikkatini çeker ve sahiplenilir. Hatta Edgar Degas ve Toulouse-Lautrec gibi Fransız ressamların beğenisini kazanan Fransız Bulldog ırkı resimlerde tasvir edilmişti.
Daha sonrasında Fransa’ya gelen Amerikalılar birkaç Fransız Bulldog’u Amerika’ya götürdü ve 1913’ de Amerika’daki popüler köpekler arasında yerini aldı. Amerika’da kurulan Amerikan Kulübü, bu cinsin kulak yapısı hakkında “gül kulak” yerine yarasa kulağına sahip köpeğin asıl Fransız tipi köpek olduğu konusunda fikrini belirterek bu ırka katkıda bulundu.
Fiziksel Nitelikler
Vücut
Fransız Bulldog, diğer Bulldog cinslerinden ayıran en temel özelliği bedeni ve kafasının daha küçük yapıda olması ve dik yarasa kulaklarıdır. Aynı zamanda minyatür bir Bulldog’a benzer. Geniş gövdesi, sıkı ve kaslıdır.
Kafa
Bedenine göre büyük, yassı ve sağlam bir kafası vardır. Yuvarlak alnı, kısa burnu ve burun çevresinde yer alan kırışıklıklara sahiptir. Namlusu küçüktür. Çenesi derin, kare yapıdadır.
Kulaklar
Fransız Bulldog yarasa kulaklı Bulldog olarak da anılmaktadır. Dik duran, tabanı geniş başlayıp, üçgen şeklinde daralan ve uç kısımda yuvarlaklaşan kulakları vardır.
Gözler
Fransız Bulldog yuvarlak, iri ve belirgin gözleri kahverengi tonlarında ve koyu renklidir. Gözleri birbirinden ayrıdır ve çıkık yapıdadır. Nadir olarak mavi gözlü Fransız Bulldog’larda görülmektedir.
Bacaklar ve Ayaklar
Kısa bacakları kaslı yapıda ve fazlasıyla güçlüdür. Önden duruşları arka kısımlarına kıyasla daha geniş ve açıktır. Kısa bacakları nedeniyle bu köpeklerin sert zeminlerde oynaması, koşuşturması ve yüksek yerlerden atlaması risklidir.
Kuyruk
Kuyruğu diğer ırklara göre daha kısa olup vücuduna yapışmış, düz ya da kıvrılmış şekilde durur. Tabanda kalın başlayan kuyruğu uca doğru incelmektedir.
Tüy
Fransız Bulldog ırkı tek katmanlı kürk yapısı yumuşak, kısa, ince, parlak ve pürüzsüzdür. Omuz ve kafa kısmındaki yumuşak derisinde kırışıklıkları mevcuttur.
Renk
Fransız Bulldog ırkının kürkü; siyah, beyaz, açık kahverengi, krem, brindle, black brindle ve tiger brindle renk ve tonlarında olabilir. Desenli kürkleri ise alacalı, kırçıllı, siyah gölgeli ve siyah maskesi üzerinde, benekli/ beneksiz beyaz işaretlerde bulunabilir.
Bakım
Fransız Bulldog’un haftada bir kez, orta sertlikte fırça, tımar eldiveni, alet ya da bir tazı eldiveniyle fırçalama ve tarama işlemi yeterlidir. Mevsim geçişlerinde dökülme miktarı artabileceği için bu zamanlarda tarama ve fırçalama sıklığını arttırmanız gereklidir.
Kırışık bölgelerinin temiz ve kuru tutulması için nemli bir bezle o bölgeleri temizlemeli, tüylerini silmeli ve sonrasında kuruduğundan emin olmalısınız. Fransız Bulldog’ları gerektiği zamanlarda, kirlendiği ve çamura bulaştığında yıkamanız bunun dışında da ayda veya iki ayda 1 kez yıkamanız yeterlidir.
Tırnaklarını uzamasına bağlı olarak ayda bir kez kesmeli, bakım yapmalısınız. Ağız ve diş sağlığı konusunda da haftada en az 2- 3 kez dişlerini fırçalamanız önemlidir.
Fransız Bulldogların sıcak/nemli havalarda serin, soğuk havalarda ılık ortamda bulunması gereklidir. Solunum konusunda da hassasiyetleri olmasından dolayı sıcak havalarda nefes alma zorluğu çekerek, su ve serin ortam ihtiyacı artacaktır. Bu nedenle çok sıcak ve soğuk havalarda köpeğinizi fazla dışarı çıkarmamalısınız.
Beslenmesi
Önemli Not: Köpeğinizin günlük mama ihtiyacı büyüklüğüne, yaşına, yapısına, boyutlarına, metabolizmasına ve aktifliğine bağlıdır. Köpekler de tıpkı insanlar gibi birbirinden farklıdır ve hepsinin aynı miktarda besine ihtiyacı yoktur. Son derece aktif olan bir köpeğin, uyuşuk ve aktif olmayan bir köpeğin yediğinden daha fazla besin ihtiyacı olacağını söylemeye muhtemelen gerek yoktur. Satın aldığınız mamanın kalitesi de fark yaratır. Aldığınız Mama ne kadar kaliteli olursa köpeğiniz o kadar fazla yemek isteyecektir, tersi durumlardaysa mama kabında kalanları göreceksiniz.
Köpeğinizi beslerken mamanın tamamını vermek yerine, ölçerek ve iki öğüne bölerek vermeniz önerilir. Fazla kilolu olup olmadığından emin değilseniz, göz testi ve dokunma testi yapabilirsiniz. Öncelikle ona bakın; belini görebiliyor olmalısınız. Daha sonra ellerinizi sırtına koyun ve baş parmaklarınız bel kemiğinde gelecek şekilde, parmaklarınıza aşağı doğru yayılma hareketi uygulayın. Omurgalarını göremiyor ancak parmaklarınızla fazla bastırmadan da hissedebiliyor olmanız gerekir. Eğer hissedemiyorsanız, daha az yemeli ve daha çok egzersiz yapmalıdır.
Bakımlarını düzenli yaptığınız köpeğinizin mutlu ve sağlıklı bir yaşam sürmesine yardımcı olursunuz.
Tam olarak besin miktarını öğrenmek ve bakımlarıyla ilgili detaylı bilgi almak için veterinerinize başvurmanızda fayda vardır.
Author: Teoman Güneş
Yurt dışında bir şirkette yönetici olarak çalışmaktayım. Boş zamanlarımı güzel dostlarımıza adadım.
